Türkiye Florasından İki Örnek...

Katranağacı, Sedir, Gamalak (Cedrus Libani)...

Katranağacı çok eski çağlardan beri bilinmektedir. Fenikeliler tarafından gemi yapımında kullanılmıştır. Bunun dışında katranağacı ile ilgili bir çok tarihi kayıt bulunmaktadır. En son Hicaz Demiryolu inşaatı için I. Dünya Savaşı'nın ilk üç yılında çok miktarda katranağacının kesildiği bilinmektedir. Katranağacı bilimsel anlamda ilk olarak 1757 yılında adlandırılmıştır : Cedrus libanitica. Ancak bu isim botanik olarak geçersiz kabul edilmiş ve 1823 yılında Cedrus libani adıyla A. Richard tarafından yayınlanmıştır.

Betimi...

25 - 30 m boyunda, herdemyeşil ağaçlardır. Dallar gövdeden, yere yatay olarak çıkarlar. İbreli olan yapraklar, çoğunlukla demet halindedir. Erkek kozalaklar yaz sonunda olgunlaşır. İri yumurta biçiminde olan dişi kozalaklar, dallar üzerinde dik durur, iki yılda olgunlaşır. Olgunlaştığında kozalak pulları dökülerek kozalak ekseni kalır; böylece pulların aralarındaki kanatlı tohumlar saçılmış olur.

Yayılışı...

Türkiye, Kıbrıs, Suriye ve Lübnan'da bulunmaktadır. Türkiye'de en çok Toros Dağları'nın yüksek kesimlerinde yer alır. Antakya Hassa civarında 600 m, Muğla Fethiye'de de 500 m rakıma inmektedir. Yayılış alanının en kuzey ucu ise Tokat Erbaa'da Çatalan mevkiidir.


Habitat ve Ekoloji...

Genellikle 1,000 - 2,000 m yükseklikler arasındaki, kireçtaşlı, daha ziyade kalsiyumca zengin topraklarda, yağmur ve kar nedeniyle daha nemli olan kesimlerde yaşar. Yer yer saf ormanlar oluşturur. Ayrıca karaçam (Pinus nigra subsp. pallasiana), torosköknarı (Abies cilicica) ve bazı ardıç (Juniperus) ve meşe (Quercus) türleriyle karışık ormanlar oluşturur. Genellikle bulunduğu ortamların baskın ögesidir.

Durumu...

Katranağacının en iyi doğal ormanları ülkemizdedir. Fakat bu ormanlar işletilmekte, daha sonra çeşitli yollarla gençleştirilmektedir. Bu yüzden doğallıklarını kaybetmektedir. Bu nedenle doğal katranağacı ormanları tehlike altındadır. Ancak son yıllarda çeşitli yörelerde bazı kesimler koruma altına alınmıştır. Bunlardan en önemlisi Antalya Elmalı Çığlıkara ormanlarıdır.

Ekonomik Önemi...

Çok kıymetli bir keresteye sahiptir. Suya dayanıklı olduğundan eskiden gemi yapımında kullanılırdı. Günümüzde tel direği ve çit direği olarak, köprü inşaatlarında, kapı pencere doğramasında, mobilya, parke kurşunkalem, kovan ve kendine özgü kokusu ve güve uzaklaştırıcı etkisi nedeniyle elbise sandığı ve dolap yapımında kullanılır. Kışın dalları budanarak, yapraktan yem ltarak değerlendirilir. Katranağacı peyzaj bakımından da çok kıymetli olup, park ve bahçelerin süslenmesinde ve son yıllarda, şehirlerin çevresinde yeşil kuşak oluşturulmasında uygun yerlerde, yoğun biçimde dikilmektedir.

Düşünceler...

Cedrus cinsi Dünya'da dört türle temsil edilmektedir. Bunlardan himalayasediri (C. deodara) Himalayalar'da, atlassediri (C. atlantica) Kuzey Afrika'da, kıbrıssediri (C. brevifolia) Kıbrıs'ta ve katranağacı (C. libani) Doğu Akdeniz havzasında yayılmaktadır. Atlassediri ülkemizde park ve bahçelerde de yetiştirilmektedir. Katranağacının anıtsal nitelikte bireyleri de vardır. Bunların en ünlüleri Antalya Elmalı Çığlıkara ormanlarındadır. Burada Bölükatranı mevkiinde bulunan ve adı kocakatran olan bireyin boyu 25 m, gövdesinin çevresi 8.21 m, çapı 2.62 m ve yaşı 2,000'dir.

Gurmut veya Zingit (Pyrus boisseriana subsp. crenulata)...

Bu türün ilk örnekleri İsrailli baba-oğul botanikçiler M. ve D. Zohary tarafından 1959'da toplandı. Türkiye Florası'nin ("Flora of Türkiye") yazılması sırasında bu örneklerin bilim dünyası için yeni bir ağaç alttürü olduğu, Polonyalı botanikçi K. Browicz tarafından ortaya kondu ve 1972 yılında "Pyrus boisseriana subsp. crenulata bilimsel adıyla yayınlandı.

Betimi...

En çok 10 m boyunda, çalı veya ağaç. Tomruk (gövde) en çok 60 cm çapında (çevresi 1.85 m). Dallar grimsi külrengi, kırmızımsı kahverengi benekli; genç sürgünlerin ucu kalın dikenli. Yapraklar yaşlı dallarda demetsi, son yılın sürgünlerinde almaşlı dizilişli; yaprak sapı 0.6 - 5.5 cm uzunluğunda, ince; yaprak ayası 1.6 - 4.5 x 1.2 - 2.9 cm, yumurtamsı ve dairesel, bazen eliptik, derimsi, tamamen tüysüz; kenarları krenulat dişlidir. Çiçek durumu en az 15 çiçekli. Çiçekler 1.5 - 2.5 cm çapında. Çiçek sapları 1.3 - 3.0 cm. Kaliks (çanak) lopları 5 - 6 tane, dökülücü. Petaller (taçyapraklar) 4 - 7 tane, beyaz. Sitamenler (erkek organlar) çok sayıda. Meyveler 0.7 - 1.5 cm çapında, küresel, kızıl kahverengi, beyaz benekli. Çiçeklenme zamanı mart ayı; meyve zamanı ağustos - ekim aylarıdır.

Yayılışı...

Antalya'ya özgü olan gurmut Aksu ile Manavgat ilçeleri arasında tek tek bulunmaktadır. Serik ilçesinde Kadriye, Dikmen, Çakallık, Belek, Eminceler, Cumalı, Boğazlak, Ahmediye, Gebiz, Çandır, Büyüş, Tekke, Abdurrahmanlar, Töngüşlü, Aşağıkocayatak, Yukarıkocayatak köyleri çevresinde, Manavgat ilçesinde ise Hatipler Köyü yol ayrımında bulunmaktadır.


Habitat ve Ekoloji...

Antalya'nın doğusunda, 10 - 150 m rakımlar arasındaki düzlüklerde ya da hafif tepeliklerde tek tek bulunmaktadır. Bulunduğu ortamlar frigana, tarla kenarları, tarla içleri, yol kenarlarıdır.

Durumu...

Köylüler çoğunlukla tarla içlerinde gölgelik olarak kullanmak üzere birer tane bırakmışlardır. Köylülerin ifadesine göre hemen her yerde çok miktarda bulunmaktayken, daha sonraları tarla açma nedeniyle sayıları çok azalmıştır. Bugün tarlalarda gölgelik olarak kullanılan bireyler de pamuk tarlalarının uçakla ilaçlanabilmesi için kesilmeye başlanmıştır. Yörede çok araştırılmasına karşın doğal habitatta yaşayan bireylere çok az rastlanılmıştır. Tarlalardaki bireylerin kesilmesi adeta gurmutun sonunu getirebilecektir. Doğal ortamlarının çok önceden bozulmuş olmasına karşın, tür tarla içlerinde de yaşamını sürdürebilmiştir. Bu nedenle kolaylıkla üretilebileceği ümidi vardır. Türün kurtarılması için yöredeki evlerin, otellerin ya da devlet kurumlarının bahçelerinde yetiştirilmesi önerilmektedir.

Ekonomik Önemi...

Bilinen bir ekonomik önemi yoktur. Ancak gurmutun hem çiçekli görünüşü hem de meyveli görünüşü çok güzeldir. Bu nedenle yetiştirilerek, özellikle Antalya çevresindeki tesislerin bahçe mimarisinde kullanılması önerilir.

Düşünceler...

Ağaç yöresel olarak iki isim taşımaktadır. Serik çevresinde yerli halk "zingit" adını kullanırken, yörükler "gurmut" demektedirler. Gurmut adı "kuru armut" sözcüklerinin söylenişle kısalmış biçimi olabilir. Çünkü bu ağaç armutun akrabasıdır. Gurmut Türkiye'deki diğer armut ve ahlat türlerinden kalikslerinin dökülücü olmasıyla kolaylıkla ayırdedilebilir. Gurmutun diğer alttürü Kuzey İran ve Türkmenistan'da yayılmaktadır.

Kaynak : TÜBİTAK, Bilim ve Teknik, Sayı 326