İnovasyon-Yenilik-Yenilikçilik-İnnovation
Yenilik,Yenilikçilik anlamına gelen İnovasyon 21. Yüzyılın temel başlığıdır. Günümüzde ticaret ve icatın birleşimi “Ticat” olarakta kullanılmaya başlanmıştır. inovasyon, farklı, değişik, yeni fikirler geliştirmek ve bunları uygulamaktır. Bu fikirler, daha önce çözülmemiş sorunları çözmek veya daha önce karşılanmayan ihtiyaçlara cevap vermek amacıyla geliştirilebilir.
İnovasyon Neden Önemli?
İnovasyon okadar önemli konu olduki ülkelerin politikaları haline gelerek küresel kalkınmada bile etkili olmaktadır.
İnovasyon okadar önemli konu olduki ülkelerin politikaları haline gelerek küresel kalkınmada bile etkili olmaktadır.
Bu kadar geniş bir kuram, eylem ve çıktı süreçlerini içine alan etkinliğin her ülkenin, her bilimsel araştırma alanının, her sanayi ünitesinin kendi özelliklerine göre oluşturması doğal bir beklenti. Yani inovasyon duruma göre, yerel ve ulusal özelikleri olan bir etkinlik. Ülkeler ulusal öncelliklerine göre kendi inovasyon stratejilerini çizmek zorunda. Bu ise pek kolay değil. İktidar, beyin gücü, üniversite, planlama, olanaklar, sanayi, teknoloji, endüstri ve piyasa gibi tüm elemanlar inovasyonun içinde yer alan parçalar. Neredeyse bir ülkenin bilim ve teknolojisinini tüm elemanlarını içine alması gereken inovasyon etkinliğinin yürüyebilmesi öncelikle toplumun her kesiminin ve iktidar erkinin olayı benimsemesi ve desteklemesi ile yürüyebiliyor.
İnovasyonun ilk hali Amerika Birleşik Devletlerinde (ABD) üniversiteler ve sanayilerin birlikte çalışması için Ulusal Bilimler Akedemisinin(1861) kurulmasına dayanır. Ulusal Bilimler Akedemisinin kurulması için inovasyon politikasının çok öncesinden yani 1791 yılında anayasa ile hayata geçtiğini yani 70 yıl sonra bu anlayışın gelişmesi için ilk adımı atılmıştır. Şimdiki bilim ve teknoloji ile hertürlü gelişim ve yeniliğin hayatımıza çok daha hızlı giridiği ve bu değişimin gayet normal olduğu zamanda yaşar hale geldik.
18.yy dan itibaren buharlı makinaların icadı ile sanayi devriminin başlaması ve matbaanın yaygınlaşması ile bilgi birikimi meydana geldi.Okur-yazar toplumlar oluşmaya başladı.Geleceği gören ülkeler biliminde gelişmesi sayesinde teknolojiyi kullanmaya başladılar.Hayatımızı kolaylaştıran icatlar,gelişmeler çıktı.İşte İNOVASYON böyle birşey.
Belirtmek isterimki inovasyon sadece BULUŞ-İCAT , AR-GE vb. anlamına gelmemektedir.İnovasyon bütünsel bir faaliyettir.Yenilikçi faaliyetlerin uzun vadeli ve zemini değiştirebilcek bir düşünce kaynağıdır.Yapılan değişiklik çok geniş alana etki eder ve ölümsüz olursa gerçek bir İnovasyon yapmış oluruz.
İnovasyon nasıl ki yenilenme sözcüğününü karşılayamayacağı bir anlam yükü taşıyorsa bir buluş gibi anlaşılmaması da gerekli. İnovasyonu buluştan ayıran en iyi örneklerden birisi Türk Teknoloji Vakfı tarafından verilmiştir . Aynen naklediyoruz.
SİNGER. Evet, tahmininizin aksine, Isaac SİNGER, dikiş makinasını icat eden ve dolayısıyla adını veren kişi değildir. Dikiş makinasını 1846 yılında, Boston'lu bir mucit Elias Howe icat etti. Ama, icadını inovasyona dönüştürmeyi beceremeyen Howe, hem icat ettiği makinaya adını verme hem de bundan milyarlarca dolar kazanma şansını kaybetti. Bu işi başaran Singer, dünyanın her tarafında dikiş makinası denince akla gelen marka ve isim oldu. Singer'in bunu nasıl yaptığı da sanayicilerimiz için önemli bir ipucu: Howe'un dikiş makinası için aldığı patentten yararlanarak. İnovasyon için patentler büyük ipuçları içerir ve sürekli yeni ürün ve üretim yönetim geliştirerek rekabet gücünü korumak hedefindeki girişimcilerin kendi alanlarındaki patentleri izlemeleri ve incelemeleri büyük yarar sağlar. İcatlar ve patentler inovasyon için büyük fırsatlar içerir ama girişimciden beklenen icat yapması değil, inovasyon yapmasıdır. Çünkü ancak o zaman pazar payını ve karlılığını artırıp rekabet gücünü yükseltebilir”
Eğitimde inovasyonu yapmak bir ülke için uzun vadeli zor ve zahmetli adımlardan birisidir.Gençken alınan bilgiler ileirde ülkemiz için büyük adımlarla inovatif hareketlerle geri dönceğini bildğimizden bu adımları dikkatli ve planlı atmalıyız. İnovasyon çalışmalarına baktığımızda bu konuda BTYK ve TUBİTAK gibi kurumların başı çektiğini görmekteyiz.Ama bunların yeterli olmadığını eğitimde reform yapmanın gerekli oduğunu bilmemiz gerekiyor.
Evlerimize kadar gelen örnek inovasyon macerası;
1946'da, Amerikalı J. Presper Erchert ve Jn W. Mauchly, yüksek işlem hızına sahip tam elektronik ilk sayısal bilgisayarı geliştirdiler. 17,500 civarında elektron tüpü, 1,500 röle, 70,000 direnç ve 10,000 kondansatörden oluşmuş 30 ton ağırlığındaki bu dev makine, on haneli 5,000 sayıyı bir saniye içinde toplayabiliyordu.
Bilgisayarı uzun yıllar zor işlemleri çözmek için bilim adamları kullandılar.
1975 yılında ilk kişisel pc satışa sunuldu.
1978'de ABD'de bilgisayar kullanımı 500.000 adede çıktı.
Fakat bu teknolojinin gelişmesi daha zaman aldı ve 1985 yılında kullanıcının kullanabileceği ilk işletim sistemi ile yeni bir dönem açıldı.
Ardından internet (www: WordWideWeb) 1990 yıllarında İsviçre'de CERN fizik labaratuvarlarında fizikçilerin araştırma sonuçlarını hızlı bir şekilde paylaşmalarını sağlamak düsüncesiyle geliştirildi.Ve 1990 yıllarının sonlarında kullanıcılara erişmeye başlamıştı.
İlk kez Microsoft Windows 95 Kişisel Kullanım amaçlı Türkiye'de satışa sunuldu.
|